Hemra Nida
2 min readMar 13, 2023

--

Urfa’daki Domlar: Yine yetim bırakıldık, yine kimsesiz…

Urfa Haliliye’de yaşayan Domlar, deprem öncesinde yaşadıkları yoksulluğun depremle birlikte şiddetlendiğini, valilik ve kaymakamlığa gitmelerine rağmen yardımlara ulaşamadıklarını anlattı. Borç parayla aldıkları naylonlarla kendilerine çadır inşa ettiklerini, parklardaki çardaklara sığındıklarını dile getiren Domlar, bölgedeki sivillerin kendilerine destek olduğunu aktardı.

Depremzede Aziz Aslan, “Seçtiğimiz vekillerin hangisi mecliste bizim sesimizi duyuruyor, Ankara’dakiler bizi sormuyor!” dedi.

Bölgede demokrasinin kalmadığını söyleyerek, politikacıları ve kamu yetkililerini Dom mahallelerine davet eden Aslan, yerel yönetimlere ulaşmak için çabaladıklarını, valiliğe, kaymakamlığa giderek not bıraktıklarını, ne AFAD ne de bir başka yetkili kurumdan henüz bir cevap alamadıklarını kaydetti.

YANAN ELLERİNİ KINAYLA TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞTI

Aslan ailesi, depremin dördüncü gününde bir grup gönüllünün desteğiyle çadır inşa edebildi. İlk günlerde çadır olmadığı için soğuktan korunmaya çalışan kişilerin, hasarlı evlere geri döndüğünü ifade eden Saadet Aslan, “Bahçelievler’de evler kontrol edildi, ‘bina sağlam evinize dönün’ dediler, eve döndüler, gecesine ev yıkıldı. Herkes bundan korktu, artık hasarsız da olsa kimse evine girmek istemiyor” dedi.

Çadırsız günlerde ısınmak için tenekede ateş yaktıklarını söyleyen Aslan, tenekenin devrilmesiyle elbisesinin tutuştuğunu, ellerinin yandığını, yanık yaralarını tedavi etmek için kına yaktığını anlattı.

‘ÇOCUKLARIN ELLERİ SOĞUKTAN MORARIYOR’

22 ilde örgütlü olan Roman Diyalog Ağı Koordinatörü Elmas Arus, depremden bir ay önce bölgedeki Dom mahallelerinde saha araştırmaları yaptıklarını kaydetti.

Yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıya kalan Dom gruplarının ayrımcılıkla mücadele ettiğini kaydeden Arus, depremle birlikte bu ayrımcılığın daha da görünür olduğunu belirtti:

“Depremzedelerin ortak yaşadığı sorunlarda bile ayrımcılığa uğradıklarını kendi dillerinden dinledik. Can alıcı noktaydı. En basitinden temel gıdaya ve çadıra erişememişler. Çocuklar bu soğuktan çok etkileniyor. Gece çocukların ellerinin morardığından bahsetti aileler. Evlerinde ne kadar hasar olduğunu bilmiyorlar. Bir umutsuzluk ve belirsizlik var, ne yapacaklarını bilmiyorlar, yönlendirebilecekleri kimse yok. Kendilerini yalnız ve kimsesiz hissediyorlar.”

--

--